Şirazlı Hafız’dan bir gazel!

Biz dostlardan dostluk bekleyip durmuşuz / yanılşmışız meğer hayalmiş düşündüğümüz

Dostluk ağacı artık ne zaman meyve vere / biz gitmişiz de çokça tohumlar ekmişiz

Söylenmek dervişlerin ayini değil, değil / değilse seninle çok vardı maceralarımız

Gözünün işvesi savaş istermiş savaş /  biz hata yapmışız işveni barış sanmışız

Çiçeğin kendiliğinden gönül yakan olmadı / nefesle biz ona bu himmeti vermişiz

Nükteler geçti anlatmadı kimseler bize /  bizse saygı yanın elden bırakmamışız

Sen kendin gönül verdin bize Hafız dedi / biz kimseye bu dersi vermemişiz

(Çeviri: h.h.)

Yeryüzü Ayetleri

Bazi şiirler var ki her okuduğunda o gün için yazılmıştır sanırsın… Alkol ve esrar bataklığında boğulup giden kımıltısız aydınlar… kendi uğursuz cesetlerinin yükü altında ezilen yorgun, bıkkın ve düşmüş halk yığını… afyonlanmış ve cinayetlere seyirci yığınlar…

işte furuğ Ferruhzad’ın yeryüzü ayetleri adlı şiiri de bu türden bir sestir:furuğ'dan resimler-2

işte o dem
güneş soğudu
ve bereket topraklardan kalktı

ve çöllerde kurudu yeşillikler
ve balıklar denizlerde kurudu
ve ondan sonra toprak
kabul etmez oldu
ölülerini

gece, tüm soluk pencerelerde
kuşkulu bir sanı gibi
sürekli sıkışmışlıkta ve taşkınlıktaydı
ve yollar
sonlarını karanlığa bıraktılar                                                                          Furuğ: Kendi portresi

artık kimse aşkı düşünmedi
kimse yengiyi düşünmedi
ve kimse
hiçbir şeyi düşünmedi artık

yalnızlık mağaralarında
boşunalık doğdu
kan, afyon ve esrar kokuyordu
gebe kadınlar
başsız çocuklar doğurdular
ve beşikler utançtan
mezarlara sığındılar…
Okumaya devam et “Yeryüzü Ayetleri”

erguvanı şarabımın!

Gazel: Mevlana,

Minyatür tabolar: Ferşçiyan, ipek halı dokuma, 

Çeviri: h.h.

Sen yoldaşım olunca can, ey canımı alan benim  –  yürek nuru şimşek gibi çakar ağzımdan benim

İnce ince cevher gibi güneşinin haresinden   –  yürek erir ve çamurum ağar yağar baştan benim

Yanaş bir an, göğsünü hem yanını koy yanıma  –  birlikteyken gerçi ah ki canısın sen canımın 

Bu belalı dünya seninle cennet olmuştur bana  –  lütfunla ah ne olacak sureti o cihanımın

Yaprağım yoktu yürek titriyordu yaprak gibi  –  korkma dedi ki “gelmişin haremine emanımın”

Öyle çekerim yanına kurtulursun yaprağından  –   bütün gece seyredersin coşkunluğunu yanımın

Öyle biricik vururum ki sana sonsuza dek mest eylerim  –  ta ki sana yakin ola işreti cavidanımın   

Göğsünü bahçe yapar baharımın demdemesi   –   hem yüzünü gül gül eder erguvanı şarabımın

مینیاتور ابراهیم نبی - فرشچیان --- نقاشی زیبای مینیاتور ابراهیم نبی علیه السلام که با منجنیق نمرود به سوی آتش پرتاب شده و آتش برایش گلستان شده است -  نقاشی مینیاتور - اثری بزرگ از استاد محمود فرشچیان استاد بزرگ مینیاتور ایران

İbni Sina’dan dörtlükler!

Mey ölümsüz ömür meyvesidir ver saki                 gençlik sermayesinin lezzetidir ver saki
Ateş gibidir yakar lakin hüznü gamı,                      hayat suyudur mey yaratır ver saki
**
Bu badiyede gerçi gönül çokça koşturdu                 kırk yardı fakat kıl kadar anlamadı
Gönülmde benim bin güneş ışıdı heyhat                  ancak ki bir zerrenin kemaline ermedi
**
Benim gibi birinin küfrü hiç kolay olmaz olmaz                imanımdan daha sağlam iman olmaz olmaz
Dünyada benim gibi bir biricik o da kafirse                       tüm dünyada bir müslüman bulunmaz olmaz

ibni sina(Farsçadan çeviri: h.h.)