Kendi Katillerini kutsayıp alkışlayan Halk!..

khavaran-1988
Haveran Toplu Mezarlığı-1988

 

 

İran’da son 35 senede neler olup bitti?

Komşunun acı deneyimden ve başına gelenlerden tarihi bir ders almak!

Özgürlük, eşitlik ve insanca yaşam için yıllarca süren kendiliğinden gelişen kitlesel halk hareketi ve birkaç siyasi örgütün örgütsel mücadeleleri sonrasında 1979 yılında nihayet Şah’ın İran’dan kaçışıyla birlikte İran halkı zaferini ilan etti. Genç subayların kışlalardan dağıttıkları silahlarla hapishaneleri basan on binlerce insan, bütün siyasi tutukluları serbest bıraktı. Fabrikalardan Şah yanlısı patronlar kovuldu, toprak ağaları ya halk tarafından idam edildi ya da köylerden kovuldular. Her yanda kızıl bayraklar ve İran bayrakları dalgalandı. Her yanda özgürlük şarkıları ve devrim marşları söylenir oldu. Sevinç gözyaşları sel oldu. Kardeşlik duygusu dalgalandı, her yan bahar koktu. Devrim sonrası gelen 1 Mayıs en görkemli şekliyle kutlandı. On binlerce insanın kanıyla yeşeren o görkemli bahar yaşandı.

Okumaya devam et “Kendi Katillerini kutsayıp alkışlayan Halk!..”

tövbe ne demek getir badeyi sen ey saki!

kadeh-2

Selman Savoci’den bir gazel çevirisi:

bahar çağı bırakma elden ey saki/ su kıyısın kadeh kenarın yar dudağın ey saki
ilkbahar geldi, yeşillik, çiçekler ve değerli ömrümüzü/ bırakır da geçeriz, gafletle geçirme sen ey saki
çiçekler mevsimi tövbe doğru değil ey dostlar/ tövbe ne demek getir badeyi sen ey saki
sayılı günlerdense söz say günleri sen/ benim gibisini kim sayar söyle bana ey saki
şahit, bahçe, gül, mül hepsi güzeldir lakin/ hoş sevgili bu dörtten daha hoştur ey saki
çimenlikten cennet rayihası gelmededir ey arif/ çimenden sevgilinin nakşı yükselir ey saki
senin içilecek kadehin dolu oldukça hep lal şarapla/ kadehin öldürür humarlıkla beni ey saki
nevasızım bir gazel söyle bana ey Selman/ humarım testiden yeni kadeh getir ey saki
(h.h.)

Okumaya devam et “tövbe ne demek getir badeyi sen ey saki!”

Koyun olmayan koyunlar!

Dedim! Ve koyunluklaştırıldıklarını anlayan koyunlar hep birlikte dediler ki: “Aaaah! Boyun eğmelerimizdi bizi salhaneye götürdü!” Ve onlar koyun sürüsü içinde “koyun” olmayan koyunlardı ki çobanların ve kasapların gözlerine gözlerini dikebildiler… ve sen diyorsun, “Peki ya sonra ne oldu?”… İşte!

koyunlar

Bak, Berkinim bak!

berk-3

Bak! Zira senin gibi ölüler birçok diriden çok daha iyi görür tarihi!

Berkin, karakaşlı, kara yazgılı çocuk! Biliyorsun karanlık bir çağda yaşıyoruz! Onlar özgürlüğümüzü çaldılar, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi çaldılar, emeğimizi çalıdalar, tarihimizi çaldılar, yetmedi dilimizi, kültürümüzü çaldılar! Doymadılar sözcüklerimizi çaldılar, yetmedi dinimizi, inancımızı çaldılar, doymadılar ışığımızı, beynimizi, yüreğimizi ruhumuzu çalmaya kalkıştılar. Güzel çocuk! Biz özgürlüğümüzü, toprağımızı, emeğimizi, tarihimizi, kültürümüzü, dilimizi, inancımızı, sözcüklerimizi ve çaldıkları her şeyimizi geri almak için direndik. Ruhumuzu satmadık, çaldırtmadık, kalbimizi satmadık çaldırtmadık… Onlar karanlık saçtıkça biz birer birer yandık aydınlığımızı, ışığımızı satmadık, çaldırtmadık, dayandık birbirimizin yüreğine kalabalıklaştık…

Okumaya devam et “Bak, Berkinim bak!”