Ay: Şubat 2020
Tiyatro: Saat 20:00
Muzaffer İlhan Erdost’u kaybettik!
Mayıs 2004’te bir grup arkadaşla birinci Komşu Aç Kapıyı: Türkiye-İran Edebiyat Şenliği’nin düzenlemiştik. Bu etkinliğin ilk ayağı Ankara’da yapılmıştı. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. Ve konuşmacıların biri de Muzaffer İ. Erdost’tu. Konuşmasında şöyle bir vurgusu vardı: “Komşu kapıyı aç etkinliğinin gerçekleşebilmesi dileğinin yerine gelebilmesi halkların bağımsız ve demokratik yönetimlere kavuşmasıyla mümkündür.” O zamanda haklıydı, bugün de! Devingen Edebiyat dünyasının başı sağ olsun.
uyuyorum şimdi…
Uyuyorum şimdi düşlerimi salarak gözlerimden
ve anlayarak senin dilini
yapraklarda
ve kar tanelerini oynatan rüzgârda
Çok düşündüm
meğerse her şey bir sıfırda toplanmıştı
ben sayıların peşinde koşarken orada
derin bir yokluk duruyordu gerçeklerin tümünü tutarak gagasında
yutarak bütün bükülmüş acıları
Ey ruhumu inciten yaşam selam olsun sana
selam olsun sana sessiz saksılar
ve sana ey uzaktan gelen soluk
Bütün çocuklar kollarında susar annelerinin bellemiştim
bütün çocuklar sebepsiz ağlar sanmıştım
bütün çocuklar bir bahar gibi açar pembe ve beyaz
gözlerini acımasız ninnilere
meğerse bir duvar beklermiş onları delik deşik
yorgun göz kapaklarımın altına sığınırken
Bir fırtına takmışız peşimize
günleri devirerek
öpmeye doyamadığımız bir masalı
elveda demeden uçurumun kollarında
uçurtmaları kime bırakmalı bu saatten sonra
tavşanlar ne kadar mutluymuşlar hepimiz adına
Söz vermiştim bir şiir yazacağım sana demiştim
kimsenin yazamadığını senin için yazacağım demiştim
hep aynı yanılgılı umuda kapılarak
oysa en güzel dize sendin gözlerimde
dudaklarımda
ve satırlarımın arasında
Şimdi uyumaya gidiyorum düşlerimi alarak yanıma
sesini bırakırsın diye son anda
ey kalbimin en masum sıcaklığı
en uzaktaki yakın çarpıntısı
en deli çığlığı…
H.H.
7 Şubat 2020
ben aynada yalnız kalınca… 13 Şubat için
ben senden ölürdüm
oysa sen benim yaşamımdın
sen benimle giderdin
sen bende okurdun
ben caddeleri
başıboş dolaşırken
sen benimle giderdin
sen bende okurdun
sen, ulu çınarlar ortasından sevdalı serçeleri
pencerenin gün ışımasına çağırırdın
gece yinelendiğinde
gece bitmediğinde sen
ulu çınarlar ortasından, sevdalı serçeleri
pencerenin gün ışımasına çağırırdın..