Arap Saçı

بهرام صادقی
İran’ın modern öykücülüğünün önderlerinden Behram Sadiki: 8 Ocak 1937, Necefabad – 3 Ocak 1985, Tahran,

Görünmeyen bir şey var, bir el gibi, onu görmüyorum fakat duyumsuyorum. Beni o yana bu yana itekliyor…

“İşte! Başınızı biraz kaldırın… Kaşlarınızı çatmayın… Gülümseyin… Gözlerinizi kameradan ayırmayın… Üçe kadar sayıyorum… Dikkat! Kımıldamayın! Yoksa resminiz çok kötü çıkar… Hazır! Bir, iki, üç…”

İki gün sonra akşam vakti, resimlerini almak için fotoğrafçı dükkanının merdivenlerinden tırmanıyordu. Fotoğrafçının verdiği makbuzu avucunda sıkıyordu. Anımsıyordu; iki gün önce fotoğrafçı sormuştu: “Bayım, adınız?” ve o da adını söylemişti.
“Vesikalık? Kart postal? Nasıl olacak?”
“Bir tanesi… Örnek olarak…”
“Öbür gün akşama hazır olur… Saat sekizde…”

Okumaya devam et “Arap Saçı”

kıyamet anca kör olanları seçiyor Hatçe!

“sağır mı oldun Hatçe?
kıyamet anca kör olanları seçiyor !”
(alıntı)

bükülmüş bir gündeyiz
birimiz Dicle birimiz Fırat
birleşiriz elbet ölmeden ve dökmeden önce acılarımızı ummanlara

kahrını ezberlemiş kaç şiir yazar bu günbatımı
suskunu bilen kaç masal?
hep bir pencere var orada dolunaya açılır
rüzgar ve ateş kıvrılarak vurur camına
biz bükülmüş bir günün sonunda

bu evde “çok bulutlar birikti”
anımsamak isterim kendimi sende
sen kıyametin ilk günü…
(23 Nisan 2017, h.h.)

Kıyamet- John Martin (1789 – 1854), Credit goes to http://www.art-prints-on-demand.com