Ahmed Şamlu’dan çevirdiğim Bana Aydınlıktan Söz Et adlı seçkinin ikincisi baskısı ek çevirilerle ve Hafız-Hayyam-Mevlana şiirinden örnek çevirim Sırrı Giz Eylediler adıyla Totem Yayınlarından çıktı. İdefix ve D&R raflarında…
Ay: Nisan 2016
küçük beldenin küçük elleri…
uzak, küçük bir beldede sahildeyim
banka uzanmışım
güneş göğsümde deniz kulaklarımda
martıların sesi inip kalkıyor
saçlarının oynaşmasında bir uzak bir yakın Okumaya devam et “küçük beldenin küçük elleri…”
Separating — Orhan Veli Kanık — YERSİZ ŞEYLER
I am left staring after the ship that is leaving; I cannot throw myself into the sea, the world’s pretty; Manliness in my head, I cannot cry.
kızıl yeminlerimiz vardı yeşil kefaretimiz!
ne zaman sokağa çıksam mavi bir cam kırılır içimde
bu kandırılmış kişnemeler derim
benim sevdalandığım yaban at sürüsü değil
kızıl yeleleri ile rüzgarı güneşe katan
nabızları yeryüzü damarlarında atan! Okumaya devam et “kızıl yeminlerimiz vardı yeşil kefaretimiz!”
toprağı olmayan bulutlar!
biliyorum
ateşin olmadığı yerde duman olmaz
içim yanıyor
sütsüz memeleriyle ateşin karanlığıydı büyüdüğün kucak
saçlarının arasından geçen kör kasırga
parmaklarımı teker teker emersin cehennemine ineyim diye
gözlerinin kumunu serpersin gözlerime
kör ineyim diye dehlizlerine,
nemli, öfkeli, mezar dehlizlerine
sana kaldığımda…
eskidikçe yenileniyorum sesinde
tuhaf bir nehir akıyor gözlerinde
sana kaldığımda sözcükleri yanıma almayı unuturum
taaa o mor yıldızı saçlarında gördüğüm zamanki gibi
dudaklarında buruk bir şarap damlası
hep sandal kokulu tütsü yakılır geçtiğin sokaklarda
peşinde ben seyyar şarkıcı!
8 Nisan Didem Madak için bir şiirinin çevirisi!
دیدم ماداک متولد 8 آوریل 1970 شهر ازمیر، فارغ التحصیل رشته حقوق از دانشگاه 9 ایلول ازمیر. وفات 24 ژوئن 2011
ANNEMLE İLGİLİ ŞEYLER
چیزهایی در رابطه با مادرم
شعر: دیدم ماداک
ترجمه: هاشم خسروشاهی
مادر عزیزم
در نبودنت هزاران بار باز شدم، هزاران بار بسته
مانند یک گل باد غولناک
ایستاده انگار که هر لحظه بخواهد ناف سیاهش را پرتاب کند به زمین
Okumaya devam et “8 Nisan Didem Madak için bir şiirinin çevirisi!”
Zaha Hadid’i kaybettik!
BU MAKALEYİ okurken dünya modern mimarisinin liderlerinden Zaha Hadid’in [1950 Bağdat – 31 Mart 2016 Amerika’nın Miami kenti] dünyaya gözlerini yumduğunu ve sihirli çizgilerini insanlığın ortak kazanımı olarak geride bıraktığını öğrendim. Yaşam hikayesine göz atmak için lütfen BURAYI tıklayın! Onun sayısız eserlerinden örnekleri internette bulabilirsiniz.
Büyük kayıp! Saygıyla anıyoruz!
bir nevruz daha geçti!
Biz İran Türklerinin (Azerbaycan Cumhuriyetinde de), diğer İran halkları gibi bir geleneğimiz var, 21 Mart Nevruz’un gelişini kutladıktan sonra donattığımız bereketli ve uğurlu şeylerin “yedisini” ve bunlardan oluşan yiyecek ve eşyayı, evin en güzel köşesinde tutarız. Bu sofraya halk arasında yedisi sofrası denir. En çok da sumak, elma, para, ayna, canlı balık, kutsal kitap vs’nin yanında bir de tabakta buğday ya da mercimek yeşertilir ve doğanın yeşilliğine simge olarak sofraya konur. (Farslar heftsin [yedi sin] derler. Burada yanlışlıkla Yedi Sin olarak algılanır. “Sin” Arapça S harfinin okunuşudur. Bu nedenle de Farslar S ile başlayan yedi yenecek ya da uğurlu eşya koyalar bu sofraya) Nevruz’un (bu yıl 2 Nisan’a denk geldi) 13. günü halk şehri terk eder ve kırlara vurur. Oynar, şenlik eder ve gün batımına doğru yeşerttikleri sebzeyi akar suya atarlar. herkes bir niyet tutarak! 1 Nisna 2012’de -bir sene sonrasında kaybedeceğim- 1 Nisan doğumlu Vehdan ablamla Kastamonu’da bu ritüeli yaşamıştık. Gelini de vardı! Dün Nevruz sebzesini artık Vehdan’ın olmadığı bir dünyada akar suya attım 😦
gelincik tarlası
sonra şakayıklar ektin avuçlarımıza tek tek
susam serptin avuçlarımıza
kuşları çağırdın
ben deliliğe vurdum senin dişlerinde…
(şiir ve fotoğraf: h.h.)