Nişabur sokaklarında ölmek

yağmur yağmış sesinizde güneş doğmuş gibidir       gözlerinizde renkli balonlar havalanmış
siz eski tapınakların büyüsünü serpiyorsunuz güvercinlere
ağaçlar diyor ki sus ve dinle               susup ve dinliyorum sizi bayan
ezan sizin günbatımınızdan yükseliyor
közlere dağılan üzerlik kokusu havada
 

Okumaya devam et “Nişabur sokaklarında ölmek”

19 Mayıs Kutlu Olsun! İlelebet!

Ey Türk Gençliği;

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Ataürk

ormanlar tutuşmuştu saçlarında

ormanlar tutuşmuştu saçlarında
sesinde okul çocukları
kalabalık bir caddenin ortasında
sesinde dağ sığınağı
parmak aralarında serçe yuvası
gözlerin sisli Kandahar
dudaklarında tüm kadınların genç şarkıları
bu yandan gidelim dedin

bir kayanın üzerinde durduk
herkesten diri ve boylu
gülüşlerinle şebboyları çağırdın
sesinde seni seviyorum
kalabalık bir caddenin ortasında
bu yanından gidelim dedin
seni sevmenin büyülü yollarına
elimden tutup götürdün
kalabalık bir caddenin ortasında
sesinde seviyorum seni hâlâ
(dil açmalarım, h.h.)

Ferhan Şensoy’dan Okunması Gereken bir Yazı!

FERHAN ŞENSOY (5.5.12)

Muhalefetin önde gideniydi Aristofanes. Ülkede kötü giden şeyleri eleştiren oyunlar yazar, çıkar oynardı binlerce kişilik anfi tiyatrolarda. Ön sırada ülkeyi yönetenler oturur, halkla birlikte dikkatle izlerler, bundan ve halkın tepkisinden kendilerine ders çıkarırlar, alkışlarlardı Aristofanes’i.

Aristofanes’i özelleştirmek Antik Yunan’da hiç kimsenin aklına gelmemişti!!

Tiyatro bin yıldır muhaliftir, muhalif kalacaktır, çünkü halkın sesidir. Yöneticilere yanlışlarını anlatmak için var tiyatro.

Okumaya devam et “Ferhan Şensoy’dan Okunması Gereken bir Yazı!”