gözlerinde senin bir panter pusuda
ceylan sürüsü gözlerinde
gözlerinde senin meyhane kalabalığı
gecenin bir yarısı yıldızlar çalgı çalar
gözlerinde senin akreplerim ateş çemberinde sarhoşlar!
gözlerinde senin ormanlar denize vurur
aynalar kırılır senin gözlerinde
sevdalı adamların başsız cesetleri dalgalanır
senin gözlerinde kahkahalı çocuklar günebakan sokaklarından geçer
alnındaki tanıdık yeşil yazıtlarıyla
senin gözlerinde o eskil taş ayaklanması var
senin gözlerinde analar doğar,
ve bütün sevdalı çingeneler şiire göçer
ve aşk o biricik yeşil tomurcuk
senin oylumunda sürgün verir
senin gözlerinde yarın olmayacak!
(h.h., 1995, Toronto)
