Amma da benziyor haaaa!

Tebriz’e mersiye!- 2009

Bu o kör dilsiz sokaklardır ama mağrur
Seni öykülerimde getirdim buraya         seni şiirlerimde                göresin diye          gördün
Heyhat benim deli atalarımdan ki insanlığa yazmayı öğrettiler ve yanmayı
Onlar bilmediler Tebrizliler bu boğulmuş Türkler
Tarihi bir avuç üzerlik gibi avuçlarındaki közde taşıyacaklar

Bu o boylu poslu akkavaklardır
Budaklarında büyü okuyan rüzgar
Bu ise kaş çatan sevgili günbatımı

Bak! Bu kadar antika ölü arasında tekçe beni gör

Okumaya devam et “Amma da benziyor haaaa!”

ellerin

Sabah kokusu var ellerinde 
Sapandan yorulmayan çocuk ellerin 
İlk yonca senin parmaklarının çukurundan sürgün verecek 
İlk hilal senin gerdanından 
İki avucumla tutarım yanaklarından           şarap böyle içilir 
Meyhaneden şafağa beş adım körfez 
Seni düşünürken yalnızlık utanır 
Kahvemin tadı tırnaklarına çalar Ay aya             ortasında soluksuz kalırım   
Çağımın kasvetini nasıl da silersin bir gülüşünle hayret 
Çağımın acımasız arsızlığını nasıl… 
(h.h)

nar olmalıyım

...
kararmış yüzüm ol          ay tutulmam bu hüzünde
gölgelerim ol durup dururken ağlamalarımda
acım ol               parçalanmış yanımda yoldaşım
kirpiklerinden yeşile çalan tütsü içiyorum            Buhara şiirleri
aaah nar olmalıyım
sert kabuğumla sarmalıyım tanelerini yürek zarımla
kararırken bulutlarım
sen kana içime ben sana kana kana ağlayayım
yastığımdaki çukuru soluklarınla doldurayım
bir leyla ki ay sarhoş
eski kitap kokar ebcet saatlerim
bunca yıl sonra neden çıktın karşıma
ahuların ürker avlanırım
...
(h.h.)

bir yaz gecesi hikayesi

bir yaz gecesi buradayım dedim            burada
iki acının ortasında          kıyısında arzunun ve ölümün
yenilginin sonrasında

buradayım dedim
ve işte böyle tak tak
iki kez çarptım elimi                   mezarımın yatağına: gel dedim
geldin
mumları yaktın
soyundun yalanlardan
doğurdun beni çırılçıplak
yıkadın sonra        öptün        ve yeniden gel dedin dünyaya

Okumaya devam et “bir yaz gecesi hikayesi”

sesini çekme kulaklarımdan

sesini çekme kulaklarımdan
bırak dilinin balıkları çırpınsın çölümde
görmezsin          görürsün sarhoşum
dünya dönmez                dönerim gözlerine          dönerim saçlarına
sarhoşum           çal         el           çal         topuk
bu kapıdan çıkınca kolumda akasyalar  Okumaya devam et "sesini çekme kulaklarımdan" 	

üzüleceksin anne!

İsrail devleti tarafından öldürülen savunmasız, masum Filistinli çocuklarını yeniden bağrıma basıyorum…

Bir gün insanlık bu derin aymazlıktan uyanacak ve savaşlarla insan öldürmenin kara lekelerini insanlık tarihinden utançla silecektir… 

Baba beni de kandırdılar!
kıyamadığın bahçemizin bulutları barut kokuyor şimdi
ağaçlarda yeşil güneş değil beyaz fosfor bombaları 

Anne üzüleceksin ama okuduğun ninnilerin siliniyor kulaklarımdan
 Okumaya devam et "üzüleceksin anne!"