rivayet

ben o çıplak fırtınayım           kara
kutsal nehirlerden geliyorum                 anılarından şamanlarımın
ben o ateşten ağan büyücüyüm o kadim ilk erdişil cadı
bak           gözlerimin içine bak
ben ilk kadının kollarının gerildiği o sedir ağacıyım
ben senin terk edilmiş ruhunum

 
gecenin karanlığıyım bağrına bastığın hıçkırıklarla
tütün öpüşlü ihanet dudakları            dudak büker de bükmez

suskumu bağrına kondursam közler anlamsız kalır
ölümün göğsünü kara soluğum bilir
gözlerimin içine bak

kanatlarım şarkın karorasıdır
sözüm masallardan önce söylenen masal
saçlarım tepetaklak kına ağaçları
mağaralarımda bin kutsal yarasa beslerim
tepelerinde bin güneş pırıltısı
göğsümde ölüm yolunu sevimli kılan tansıklarım
göğsümde ayaklanmış sıra sıra kara mezar taşları
taşırım kardeşlerimi               göğsümde siyah         gölgelere tanık

dağları aşsınlar diye yavrularımı kendi etimle besledim
uçmayı unutmasınlar diye kendi kanımı içirdim nesillerime
ben kırk kanatlı simurgum
köklerim alevlere sokulur
şimdi sana geri geliyorum
aç ağzını!

rivayet” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s