Furuğ Ferruhzad:
benim sevgilim o arsız çıplak teniyle güçlü bacakları üstünde ölüm gibi durdu Okumaya devam et "benim sevgilim"
benim sevgilim o arsız çıplak teniyle güçlü bacakları üstünde ölüm gibi durdu Okumaya devam et "benim sevgilim"

bu yolu buraya mavi otobüsle kasten getirmişler tuhaf güvercin dalgalarıyla ve gömleğin, eteğin ve çizmelerin dur duraksızlığı aynalarda bir şeyler olmuş galiba ne oldu sana İstanbul? sen birisini giyinmişsin ve bu sevgilinin kokusudur omuzlarından toprak ve sardunya kokusu kendi uçarı renginin kokusu Okumaya devam et "İstanbul’u seyrediyorum sarhoş kulaklarla"
Aaah! ne geniş vadiler! aaah! ne yüce dağlar! Mis gibi ot kokardı Gülistane ne hoş! Ben bu vilayette, bir şeyin peşindeydim: Belki bir düş Bir ışığın, bir çakılın, kim bilir belki de bir gülüşün.
seni seviyorum diyen
şarkılarını yitirmiş
hüzünlü bir sarhoştur,
keşke sevdanın
konuşkan dili olsaydı.
ağzını kokluyorlar seni seviyorum demiş olmayasın sakın yüreğini kokluyorlar garip bir devrandır sevgili ve aşkı devrik yol direkleri yanında kırbaçlıyorlar aşkı evin zulasında saklamalı Okumaya devam et "bana aydnlıktan söz et!"
Mansur Hallaç’ın sesine ses diye Mevlana’nın gazellerinden.