Adviye Aysan’ın anısına!
h.h.
bu çıkmazda
ağzını kokluyorlar seni seviyorum demiş olmayasın sakın yüreğini kokluyorlar garip bir devrandır sevgili ve aşkı devrik yol direkleri yanında kırbaçlıyorlar aşkı evin zulasında saklamalısoğukların bu eğri büğrü çıkmazında ateşi şarkıyı ve şiiri yakarak canlı tutmaktalar. düşünmeye yeltenme garip bir devrandır sevgili geceleri kapıyı çalan ışıkları öldürmeye gelmiştir aydınlığı evin zulasında saklamalı işte kasaplardır geçitlere yerleşen kanlı çomak ve satırlarla garip bir devrandır sevgili ve gülüşleri dudaklara dikiyorlar ve şarkıyı ağızlara şevki evin zulasında saklamalı kanarya közlemesi papatya ve yasemen alevlerinde garip bir devrandır sevgili yengili iblis sarhoş bizim ağıtımızın şenliğine oturmuş sofraya Tanrıyı evin zulasında saklamalı (Sanat Defteri, Ahmet Şamlu Özel sayısı, Sayfa 907, Yıl 4, Sayı 8, Ekim 1997)
Ayda aynada
dudakların şiir inceliğinde en şehvetli öpücükleri utangaçlılıkla öyle dönüştürür ki mağaralardaki canlılar ondan yararlanarak insan olurlar ve yanakların iki eğimli oyukla senin gururunu yönlendirir ve benim yazgımı. ben ki tan yerinin beklentisinde silahlanmaksızın geceye katlanmışım ve alnı açık bir kız oğlan kızlığı alışverişin fahişeler evinden sevecenliğe getirmişim. hiç kimse kendi ölümüne böyle korkunç kalkmadı benim yaşama oturduğum gibi ve gözlerin ateşin sırrıdır ve aşkın insanlığın yengisidir kadere karşı koşarken. ve bağrın senin azıcık yer yaşamak için azıcık yer ölmek için ve bin parmak ucuyla utanmazca göğün sililiğini sorgulayan kentten kaçıştır. dağlar ilk taşlarla başlar ve insan ilk acılarla bende acımasız bir mahpus vardı zincirlerinin şarkılarına alışmayan ben senin ilk bakışınla başlatıldım fırtınalar senin kocaman dansında görkemlice üflerler bir kavala ve damarlarının şarkıları süreğenliğin güneşini yükseltir bırak öyle uyanayım ki sokaklar kavrasınlar varlığımı ellerin barıştır ve yardıma koşan arkadaşlar, düşmanlık unutulsun diye alnın boylu bir aynadır ışıldayan ve yüksek yedili kız kardeşlerin baktıkları kendi güzelliklerine varmak için, çırpınan iki kuş göğsünde şakır, yazın hangi yoldan gelecek susamışlık suları kandıran yapsın? görünesin diye aynada uzun bir yaşam boyu bakmışım ona ben birikintileri, denizleri ağlamışım ey insan kılıklı peri tenini yalanın kümelerinden başka yakmadığı varlığın senin cennetsidir cehennemden kaçışı açıklayan beni kendinde boğan bir denizdir tüm günahlarımdan ve yalanlarımdan arındıran ve tan senin ellerinle atar (Ayda Aynada) Bu toplu şiirlerin devamı için kategorilerden "Ahmed Şamlu" seçeneğini tıklayın: bana aydınlıktan söz et (devamı..)
”hiç kimse kendi ölümüne böyle korkunç kalkmadı
benim yaşama oturduğum gibi
ve gözlerin ateşin sırrıdır
ve aşkın
insanlığın yengisidir
kadere karşı koşarken.”
…
yalnızlık
yalnızlık
çırılçıplak yalnızlık.
insan,
görevin çetinliğidir.
bağlı kollarım serbest değillerdi her manzarayı bağrıma basayım
her şarkıyı her ırmağı ve her kuşu
her dolunayı her ağacı ve her öteki insanı.
…