biliyorum
ateşin olmadığı yerde duman olmaz
içim yanıyor
sütsüz memeleriyle ateşin karanlığıydı büyüdüğün kucak
saçlarının arasından geçen kör kasırga
parmaklarımı teker teker emersin cehennemine ineyim diye
gözlerinin kumunu serpersin gözlerime
kör ineyim diye dehlizlerine,
nemli, öfkeli, mezar dehlizlerine
seni sevdim
seni bütün tabutların başında sevdim,
seni ilkbaharın uğramadığı mevsimlerde
yüreğimde ağlayan bir lanetle sarıldım hep,
bitmeyi hangi öykü bu denli arzuladı?
seni sevdim
seni kavaklar eğilip kırılırken fırtınalarında,
pencerem açık, odam savruk, ellerimde getirdiğin son şarap şişesi
oku!
yazmadığın o şiiri oku
kalbini çıkar koy masanın üstüne
kalbimin yanına
oku!
seni sesin kısıldığında sevdim
babam arkamdan ağladı,
babanın arkasından ağladığın gibi zehirli hançer
ona çok sevdim dedim
ejderhanın ağzındaki alevde serpilip dönmeyi
dönüp de toprağı olmayan bulutları süren rüzgarı
sevdim dedim ona
seni de duydum!

(h.h.)