Bilim İnsanı Avcıları

“… ben bu kamayla 200 Filistinlinin kafasını kulaktan kulağa kesip başını kopardım!”

Bu yazı 24 Ağustos 2014 tarihli Macelle Hefte’nin sitesinde yayımlanmıştır. Yazıda değişiklik yapmadan aynen çevirerek veriyorum. Bunu okurken IŞİD’in baş kesmeyi hangi okulda öğrendiğini bir kez daha anlamış oldum…

“El Meyadin TV kanalından alınmıştır.

Çeviren: Ahmed Mezarei, 24 Ağustos 2014

Nükleer bilim insanlarının terörü konusu hakkındaki çevirmenin notu: Geçenlerde N.P.T. (h.h.: Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması) örgütünün sorumluları İran’dan, İran’ın Parçin askeri merkezinin sorumlularının adlarını istemiş, ancak İran bu istekleri ret etmiştir. Geçmişte İran ya aptallığı yüzünden ya da tecrübesizlikleri nedeniyle kendi bilim insanlarının birkaçının adını N.P.T’ye vermiş ve bir süre sonra o bilim insanlarının hepsi Amerika ve İsrail tarafından terör edilerek öldürülmüşlerdir.  El Cezira’nın bildirdiğine göre, 14 Haziran 2005 tarihinde Pentagon, Beyaz Saray’a bir rapor iletilmiştir. Bu raporda, Amerika ile işbirliğine yanaşmayan 500 Irak nükleer bilim insanının adının, ortadan kaldırılmaları için MOSSAD’a iletildiği kaydedilmiştir. ABD bu isimleri, N.P.T’nin Irak’ın nükleer ve toplu imha silahlarını inceleme komisyonu vasıtasıyla elde etmiştir. Amerika’nın ve İsrail’in cinayetleri hakkındaki geniş bilgilere Mecelle Hefte’nin sitesinden “Bilim insanlarının Terörü, ve Batının ‘demokrasi’ ve ‘İnsan Hakları” başlığı altında ulaşabilirsiniz.

Çevirmenin El Meyadin TV kanalından çevirdiklerinin devamı:

İran’ın önde gelen analistlerine göre Amerika ve İsrail, İran’ın nükleer bilim insanlarını terör programını icra etmekle İran’ın nükleer dosyasında sorunlar yaratmayı amaçlamaktalar. Son yıllarda birçok bilim insanı terör edilmiştir. Bu cinayetler vuku bulduğunda ve hep, İsrail itham edilegelmiş ve İran’ın siyasi yorumcularının görüşü bu konuda hep öyle olmuştur. Çünkü şimdiye kadar İran’ın birçok bilim insanı terör edilmiştir: “İran’la yüzleşme denkleminde nükleer bilim insanlarını yok etmek!”

Mesut Ali Mohammadi, Tahran Üniversitesi Nükleer Fizik profesörü, Ocak 2012 tarihinde evinin yakınında park edilen bir motosikletin infilakı sonucu terör edilmiştir.

Macit Şehriyari, İran’ın diğer bir nükleer bilim insanı. Arabasına yerleştirilen bombayla 29 Kasım 2010 tarihinde öldürülmüşüdür. Bu olayda Feridun Abbasi’ye karşı suikast düzenlenmişse de o kurtulmuştur.

Ocak 2010 tarihinde Natanz İstasyonu’nun ticari bölümü müdürü Mustafa Ahmedi Roşen’in arabasına yapıştırılan bombayla Tahran Üniversitesi yakınında terör edilmiştir.

Bu terörler cereyan ettiğinde her defasında incelemelerin ve araştırmaların sonucu doğrudan Amerika ve İsrail’in emniyet teşkilatlarını göstermiştir. Bu ithamları batının ünlü dergileri de dile getirmişlerdir. Öyle ki, Sunday Telegraph gazetesi, bir raporunda Şehriyari’nin terörünün arka planında İsrail devletinin olduğunu bildirmiştir. Bu raporda adı geçen gazete bu operasyonu MOSSAD’ın başkanı Meir Dagan’ın memuriyetinin son günlerinde İran’a indirdiği bir darbe olarak nitelendirmiştir.[1] Almanya’da yayımlanan Der Spiegel’e[2] göre “Rezai Nejad’ın terörü MOSSAD’ın yeni başkanı Tamir Pardo’nın işe başladıktan sonraki ilk operasyonu olduğunu ileri sürmüştür.

Bu terörlerle birlikte İsrail’ın Haartz gazetesi de bir rapor yayımlamış ve ABD’ninİran nükleer bilim insanlarını terör etmesini durdurması için İsrail devletine baskı yaptığını yazmıştır. Bunların dışında ABD gizli servisi CIA de İran bilim insanlarının terör edildiklerini itiraf etmiştir. Terör edilmiş olan bilim insanları “Güvenlik Konseyi” tarafından uluslararası ambargo listesine (kara listeye) alınmışlardı. Analistlere göre adı geçenlerin Güvenlik Konseyi (Amerika demek) tarafından uluslararası kara listesine alınması İran nükleer bilim insanlarını terör etmek isteyenler için paha biçilmez bir hediye olmuştur.”

[1] Meir Dagan MOSSAD başkanlığından emekliye ayrıldığında, “kahramanlıklarından” İsrail halkına söz etmesi için bir tören düzenlendi. Bu tören İsrail’in ulusal televizyonlarında canlı olarak yayımlanmaktaydı ve yığınla insan büyükçe bir salonda toplanmış onu dinliyor ve onu destekliyorlardı. Ne zaman ki sözü kendisinin en şahane faaliyetine geldi, salon heyecanla çalkalanıyordu ve herkes ona saygı göstermek için onu ayakta alkışlıyordu. Meir Dagan’ın şaheseri ise şuydu: o kocaman bir Japon kamasını havaya kaldırarak oradakilere “bu gördüğünüz kama bana Ariel Şaron’dan bir hediyedir” demiş ve eklemiş, “ben bu kamayla 200 Filistinlinin kafasını kulaktan kulağa kesip başını kopardım.” O, ne kadar ustaca ve hızlıca baş kestiğini anlatmış ve Ariel Şaron’un takdirini kazandığını söylemiştir…”

 [2] Stocknet’in Buşehir’deki nükleer merkeze yapılan virüs saldırısından sonra Der Spiegel bir rapor yayımlayarak Siemens şirketinin İsrail devleti ile işbirliği içinde çok daha öncelere dayanan 100 milyon dolarlık yatırımla İsrail’de bir merkez inşa ettiğini ve bu merkezde İran’ın Buşehir nükleer merkezinin maketini yaptığını ve bu merkeze yapılan virüs saldırısının alt yapısını oluşturduğunu bildirmiştir.