San’an Şeyhi’nin aşkını ne anladım… ne bilesin! Dağların kovuğundan güneşi avuçlarına doğuran o ki Rum kızının aşkına şarap içti, domuz otlattı… ben ne anladım, sen ne bilesin! “Hak benim” sesi ne anlatır? “O benim bana secde et!” demiş, ne demiş, “derimi yüzün bu söz çıkarsa gırtlağımdan bir kez daha!” demiş ne demiş! Ben ne anladım, sen ne bilesin! Sır, sıraç içinde sırdır, dilimde açılırsa yitirir sırlığını! “Madem uçan kuşsun, kafeste işin ne senin?” demiş, “ben ne bileyim!” demiş, ben ne anladım, sen ne bilesin!
(h.h.)