Ay: Ocak 2012
Şiir Saati ve Mevlânâ
Özdemir İNCE
Şiir Saati ve Mevlânâ
ON kadarının adı bilinir, bazıları gazetecilerde, kitapçılarda vitrine konur ama Türkiye’de 500 kadar edebiyat ve şiir dergisi yayınlanır.
Nasıl yayınlanır? Onu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Harçlıklar toplanarak, giyim ve kuşamdan keserek, imece ile? Daha başka, akla gelmeyecek yöntemleri de vardır. Ama sonuçta yayınlanırlar, dağıtılırlar, okunurlar. Türkiye’nin düşünce, edebiyat ve sanatına büyük katkılarda bulunurlar. Her yıl çoğu batar ama yerleri hemen doldurulur. Bugün bunlardan birinden ve yaptığı bir işten söz edeceğim.
ben ne bileyim…
Mansur Hallaç’ın sesine ses diye Mevlana’nın gazellerinden.
neden böyle mecnunsun? Ben ne bileyim
nasıl kalkışırsın? Ben ne bileyim
Ben aşkının denizlerinin dalgalarında
nerdesin dersin, ben ne bileyim
Şayet öldürülmüş tanrıysan, dersin
tanrılıktan neyin var, ben ne bileyim
Ne ararsın artık, dersin
ışığın ötesinde, ben ne bileyim…
Bu kafeste işin ne, dersin
havaların kuşuysan şayet, ne bileyim
Benim doğru bir yolum vardı yitti gitti
o Hatai Türk’ün yüzünden, ne bileyim
Bir gece ansızın çaldı Şems-i Tebriz
tek olan benden ikiyi, ne bileyim
(h.h.)
anlamadı
Sırta geçen tırnakların şehveti gölgesindeKıpırdanır huzursuzca rahmindeki Devir siyah gözlere gözleri Anasını yırtarak kanlı suareler de doğarken şiir. İşte adını koyamadığın bebek Haykırsın kime ne? Candan can gitse de zira Nefir sesidir duyduğun aldırma. Açılan bacaklardan süzülen sülfürlü gözyaşları Kokuşmuş ten de tuzlu zerresi avuntunun Okumaya devam et "anlamadı"
ben seni sevmedim
beni unutmanı sevdimkaderimde yazılıp bozulmanıyeniden dönüşlerini sevdimben seni sevmedimben, bir çiçeğe gülmeni sevdim, bir şarkıya ağlamanı dere boyundaki ağaçlara ismimi kazıyan parmaklarını sevdim karlı akşamlarda şiir kokan sesini sevdim ardında kalırken seni özlemeyi senin için ağlamayı, yokluğunda ayakta kalmayı sevdim Okumaya devam et "ben seni sevmedim"
Şiirin Batı Kapısından Bir İlk Roman
UĞUR BİRYOL’dan
Şiirin Batı Kapısından Bir İlk Roman- Bianet
İranlı şair ve çevirmen Haşim Hüsrevşahi’nin Ölümü Gözlerinden Gördüm isimli ilk romanı, bizi İran’daki yaşamı çok çarpıcı bir dille anlatıyor.
Yazar ve sanatçılar halkın yarattığı değerlerdir
İran edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Haşim Hüsrevşahi, dergimize İran edebiyatı ve son çalışmalarını anlattı…
Okumaya devam et “Yazar ve sanatçılar halkın yarattığı değerlerdir”
Hrant Dink’e fısıltı

Ölümü Gözlerinden Gördüm-eleştiri
Adalet yerini bulsun diye
ÖMER TÜRKEŞ’in ‘Ölümü Gözlerinden Gördüm’ adlı romanım üzerine eleştirel yazısı: Kitap / Radikal İnternet, 30/04/2010
‘Ölümü Gözlerinden Gördüm’, yalnızca tarihin unuttuğu ve öğüttüğü ezilmiş insanları, siyasi ve toplumsal kötülüklerin yol açtığı felaketleri, iktidarların ve suç ortaklarının sığındıkları büyük yalanları teşhir etmekle kalmıyor; adaleti ve hakikati aramak için akla ve vicdana sesleniyor Okumaya devam et “Adalet yerini bulsun diye”