haksız bir savaştır
bunu yaz kendi haşiyene: senin yeşil sesinin tarihiydim
senin sokaklarında yattım pusuya bir ömür sapanda
senin omuzlarından boca olacağım uslanmaz gece şelaleleriyim
deliyim evet ama dilimin orospuları kelamın hürmetini bilir
yan vururum senin yanına virane bir çift liman
değilse bin ayaklı tabutlar akşamıdır
sapkınlıkların zirvesinden bakmalı
ben soluğum sende sende soluk soluğayım soluk sende
içine çek dışına içine dışına ağız içine
sesim sende sende ses seseyim ses sende
içine çek dışına gırtlak içine
haksız bir savaştır yan yana
beni yeniden anımsa söyleme sakın! söyleme!
bırak orada kalayım dilinin ucunda
tuhaf harabelerin harabıyım bilmem
anımsamam senin yangın yeri saçların geçerken hangi limanının unutulmuş ölüsüyüm?
bak!
benim ellerim dikenli türdendir gerçi sınır tanımaz
gözlerim yenilmiş bayrak yanmış karası dumanlıdır görüyor musun?
bu yanmışlığı da yaz kendi haşiyene…
deliyim evet yan vururum senin yanına virane bir çift liman
belki yarın
belki bu cehennemde başka bir kış
gırtlağımda yanmış iki çocuk koşar şimdi birbirine doğru
bu kaçış içe doğrudur sonsuz yakın ya da uzak mesafelerden
sarıl bana sımsıkı sarıl
sen ey haksız savaşın fatihi!
zafer kahkahalarını at ki şimdi senin ağzında ölmekteyim
bu ölümü da yaz kendi haşiyene!
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili