Komandante şiir okuyor!

Çe diyor ki:

Size kısa bir şiir okumak istiyorum. Merak etmeyin! Merak etmeyin onu ben yazmadım! Bu birkaç satrılık şiir, ümitsiz bir adamın tarafından yazılmıştır. Çok kötü bir anım var. Şöyel der:

“Demek sitediğm, kimse, çapayı daha güneşin ritmiyle sallamamış
Ve kimse daha ürünü aşkla ve bereketle toplamamış!”

https://www.youtube.com/watch?v=C_91PKG66gE

Öğrenmişiz sana sevdalanmayı
Tarihin zirvesinde
Cesaretten bir güneş gibi sen
Ölüm yatağında yatıyorsun
Senin derin buradalığın
Şimdi daha açıktır
Komutan Çe Gevara!

Okumaya devam et “Komandante şiir okuyor!”

Halkın isyanı: Köroğlu Operası, 1. ve 2. perdeleri

Halkın ağalar, beyler ve paşalara karşı başlattıkları isyanın ve Köroğlu (Rövşen) liderliğindeki halk kahramanlık öyküsünün sanatsal benzersiz icrasıdır. Üzeyir Hacıbeyev’in ölümsüz bestesi, Memmed Seid Ordubadi’nin şiirleri, Lütfiyar İmanov’un (Köroğlu) ve Fidan Qasimova’nın (Nigar) ve diğer sanatçıların olağanüstü icralarıyla… Ölümsüz eserin birinci ve ikinci perdeleri:

Beyaz turnalar

Bu şiirin çevirisini sevgili Juliet, Şehbaz ve Denise’e takdim ediyorum;

uçup giden ve bize seslenen o güzel Turna,

Roza’nın anısına:

Sevgili Denise’in yazdığına göre bu şiir Rasul Hamzatoviç adlı Dağıstanlı bir şaire aittir. Bu şair Hiroşima müzesini gördükten sonra oradaki manzaranın etkisiyle ikinci dünya savaşında emperyalism ve faşizme karşı savaşarak toprağa düşen ve asla evlerine dönmeyen milyonlarca Rus askerine yazmıştır. Şiirin orijinal dili de Avarcadır. Şiirin adı Turna. Bu şiir, Avarcadan Rusçaya çevrilince (Rusça adı Juravlı) Yan Franckel’de besteliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=bzQUj5C5GTs

İngilizce metinden çevirdiğim:

Turnalar:

Bazen düşünürüm
Kanlı meydanlardan eve dönemeyen o askerler
Soğuk mezarlarda yatmazlar
Onlar beyaz turnalar oldular

Okumaya devam et “Beyaz turnalar”

aaah Furuğ! bak bir tanen Kami ne halde!

Furuğ Ferruhzad’ın oğlu: Kamyar. Furuğ’un deyişiyle Kami! Furuğ, eşi Perviz Şapur’dan ayrıldıktan sonra ömrünün sonuna kadar bir daha Kami’yi görmedi ve onun hasretiyle tutuşup yandı. Bu yasağı koyan ve sürdüren eşi yazar Perviz’di. Furuğ, Ev Karadır filminin çekimi sırasında Tebriz Cüzamhanesinden Hüseyin Mansuri’yi evlatlık edindi. Hüseyin şu anda Almanya’da yaşamakta ve çevirmenlikle uğraşmakta. Kami’nin dediğine göre, Furuğ’un Hüseyin’i seçmesindeki en önemli neden onun Kami’ye benzeyişiydi. Furuğ’un oğlu Kami ise, İngiltere’deki yaşamı sonrasında Tahran’a döndü.  Ve şimdilerde 63 yaşlarında ve Tahran sokaklarında, parklarında dolaşarak gitar çalıp üç kuruş, beş kuruş topluyor…

Okumaya devam et “aaah Furuğ! bak bir tanen Kami ne halde!”