Beyaz turnalar

Bu şiirin çevirisini sevgili Juliet, Şehbaz ve Denise’e takdim ediyorum;

uçup giden ve bize seslenen o güzel Turna,

Roza’nın anısına:

Sevgili Denise’in yazdığına göre bu şiir Rasul Hamzatoviç adlı Dağıstanlı bir şaire aittir. Bu şair Hiroşima müzesini gördükten sonra oradaki manzaranın etkisiyle ikinci dünya savaşında emperyalism ve faşizme karşı savaşarak toprağa düşen ve asla evlerine dönmeyen milyonlarca Rus askerine yazmıştır. Şiirin orijinal dili de Avarcadır. Şiirin adı Turna. Bu şiir, Avarcadan Rusçaya çevrilince (Rusça adı Juravlı) Yan Franckel’de besteliyor.

İngilizce metinden çevirdiğim:

Turnalar:

Bazen düşünürüm
Kanlı meydanlardan eve dönemeyen o askerler
Soğuk mezarlarda yatmazlar
Onlar beyaz turnalar oldular

Öldükleri andan beri tam da bugüne kadar
Onlar kanat çalarlar ve bizi çağırırlar
Bundan değil mi başımızı kaldırıp göklere baktığımızda
Bu denli naif ve hüzünlü oluruz?

Yorgun düşmüş kuş sürüsü gri gökyüzünde çarpışır
Sis içinde uçarak kendi sonuna
O güzel kuşların arasında küçücük bir boşluk gördüğümde
Belki de bu yer benim içindir diye düşünürüm.

Bir gün gelecek, bir turna sürüsüyle
Uçacağım ben de o kül rengi mavi pusta
Bir kuş gibi gökyüzünden
Toprağa düşen sizlere sesleneceğim.

Bazen düşünürüm
Kanlı meydanlardan eve dönemeyen askerler
Soğuk mezarlarda yatmazlar
Onlar beyaz turnalar oldular

(h.h.)

Şiiri Rusçadan İngilizceye çeviren: Tatyana
Tatyana’nın notu: “Bu da benim bu güzel şiirden çevirim. Ana dilim Rusçadır ve İngilizce konuşurum ve şiiri severim.”

White Cranes

At times I think that the soldiers
Who never made it home from the bloodied fields
Are not sleeping in cold graves,
But turned into white cranes.

From the minute that they perished to this very day
They fly and they call onto us.
Isn’t this why every time we look up to heavens
We get so soft and so sad?

An exausted flock struggles through gray skies
Flying in the fog towards day’s end
And as I see a small gap between the beautiful birds,
I think that perhaps this is the place for me.

A day will come when with a bunch of cranes
I will fly in the same blue-gray haze,
From under the heavens, like a bird calling out
To all of you who are left on the ground.

At times I think that the soldiers
Who never made it home from the bloodied fields
Are not sleeping in cold graves,
But turned into white cranes…

Zhuravli (Журавли)

Мне кажется порою, что солдаты
С кровавых не пришедшие полей,
Не в землю нашу полегли когда-то,
А превратились в белых журавлей.

Они до сей поры с времен тех дальних
Летят и подают нам голоса.
Не потому ль так часто и печально
Мы замолкаем глядя в небеса?

Летит, летит по небу клин усталый,
Летит в тумане на исходе дня.
И в том строю есть промежуток малый –
Быть может это место для меня.

Настанет день и журавлиной стаей
Я поплыву в такой же сизой мгле.
Из-под небес по-птичьи окликая
Всех вас, кого оставил на земле.

Мне кажется порою, что солдаты
С кровавых не пришедшие полей,
Не в землю нашу полегли когда-то,
А превратились в белых журавлей.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s