Sadık Hidayet’in el yazısı ile kendisi hakkında yazdığı otobiyografik notun fotoğrafını aşağıda veriyorum. Kâğıt başlığında Tahran Üniversitesi yazılıdır:
“Ben kendi yaşamımı yazmaktan Amerikanvari reklamlar karşısında ürktüğüm kadar ürküyorum. Acaba benim doğum tarihimi bilmek kimin ne derdine değer? Şayet bu bilgi nüfus cüzdanı çıkartmak için ise sadece beni ilgilendirmeli, gerçi sizden gizli saklı değil defalarca müneccimlerle danışmışım, ama onların öngörüleri hiçbir zaman doğru değildi. Şayet okurların ilgisi içinse o zaman onların genel oylamasına başvurmalı çünkü herkesten önce ben yaparsam sanki kendi yaşamımın aptalca ayrıntılarına pek bir değer veriyormuşum gibi olur. Kaldı ki birçok ayrıntı var ki insan başkalarının bakış açısıyla kendisini yargılamaya çalışır ve bu nedenle de onların görüşlerine baş vurmak daha uygun olur. Örneğin beden ölçülerimi elbiselerimi diken terzi çok daha iyi biliyor ve sokak başındaki ayakkabı tamircisi de bilir ayakkabımın hangi yanı sürtünüp yenmiştir. Bu açıklamalar bana hep yaşlı bir atı satışa çıkardıkları ve müşteri çekmek içinde onun özellikleri ve kusurlarını saydıkları büyükbaş hayvan satış pazarlarını anımsatır. Kaldı ki benim yaşamöykümün hiç öyle kayda değer bir yanı yoktur. Ne önemli bir olay olmuş ne bir unvanım olmuş ne önemli bir diplomam olmuş ne de okulda parlak bir öğrenciydim. Tam tersi hep başarısızlıkla karşı karşıyaydım. Çalıştığım devlet dairelerinde hep silik ve kayıp biriydim ve müdürlerim elimden kan ağlarlardı öyle ki istifa ettiğimde onu coşkun bir sevinçle karşılamışlardır. Genel olarak çevremin benim hakkındaki kanısı itilmiş, istenmeyen, işe yaramaz biri olmamdır ve belki de hakikat budur.




Cok aci.Sadece bu metin ve fotograflarin izlenimi yazdiklarim.Okudugum (icim sikilarak)Kor Baykus ‘tu galiba, bir kitabi var sadece.Belki karanlik dusuncelerime ayna oldugundandir kacinmam.
Ne kadar yalniz bir yasam.Hic suslenmemis, yalin.Kendine hic deger vermemis sanki. Bu eylemi hayatin sikintili anlarinda kacis yolu olarak dusunmus bir insan olarak haksizlik olarak goruyorum. Onu bu yoldan cevirebilecek kimsesi olmamis.Allah merhamet etsin.
Sadık Hidayet’in en önemli eseri Kör Baykuş’tur. İran edebiyatının Kafkası olarak bilinir. zaten Kafka’yı Farsça’ya ilk o çevirmiştir. Ailesi onun hep yanındaydı. Ancak o kalabalık içinde de yalnızdı!