Agniye son mersiye! (yeniden)

Anımsarsın ne zaman bardaklarımızı rakıyla doldursak şarkı söyle bana derdim, sen gülerdin… şiir söyle bana derdim Agni, sen susardın ben dinlerdim seni. Sonra elini kanatlarının altından çıkarır ateş yakardın yuvamızın ortasında. Aç bana derdin ağzını. Açardım. Akreplerimi alır ateş çemberimizin ortasına atardın. Aç ağzını derdin açardım. Ağzımdan yenilmiş yıldızları toplardın, masanın üzerine, mumun yanına dizerdin. Ben ağladığımda kulaklarına mavi hindiba çiçekleri takardın. Sabah ezanı okunduğunda sarı andızlar açardı avuçlarında. Sen ağladığında Agni, yalazlar bir yanaklarında oynardı bir memelerinde. Ben susardım.Öyleyse Agni bana son şiirlerini oku. Son şarkılarını. Sen şarkı söylerken ben dolunaya ağacağım. Derisi çürümüş dolunayı seyreden penceredeki o fahişe kız ayağa kalkacak. Aynaya bakacak. Yüzünün çürümüşlüğünü unutacak. Yüreğinin çürümüşlüğünü unutacak Agni. O fahişe kız bize gerçek hikâyeyi anlatacak. Bize kandan arınmış pınarın suyunu içirecek. Eteğini rüzgârda savurduğunda on iki mevsimin on iki krallığının on iki yıldızı eriyecek. Saçlarını tarayacak ve eriyen yıldızlar akacak saçlarına.Şarkılarını söyle bana Agni. Şimdi suyun büyüsü sarmış beni, kayınlara doğru gidiyorum. Toprağımdan ateş böcekleri uçuşuyor Agni. Elini kanatlarının altına sok ve alnıma sür! Aaaah benim kırk kanatlı, çift başlı ruhum, aaah benim dişi Agnim! Aaah ateş çiçeklerinin tapındığı kutsal fahişem! Bu benim sana söyleyeceğim son mersiyedir! 
(h.h.)

 

İlgili resim

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s