bu dağdan beş ırmak akar biri şafak
kızıl haberler taşır kuzgunları
sigara dumanı kalk artık ayağa şarkısına benzer
kuşlar daha uyanmadan
telinde son sevişme teri!
bu dağdan beş ırmak akar biri ağzımda
arkaik bir dil ezberlemiştim önceleri
yeni doğan bebekler gülsünler diye
yarının caddelerinde vurulmadan
ağzını ağzıma aç!
bu dağdan beş ırmak akar biri hapis
zincirleri ezgilerini delirtir aşkımın
zakkum damıtır açlığına
ölümün en arsız ve hoyrat günlerinde
elini kolunu sallayarak cellat
bu dağdan beş ırmak akar biri toplu mezar
sabah beşten sonra yağan kan
mazlum mezarlıklar bekçisi adam
Tanrı’yı öldürmeye ayaklanan gaddar
kafesin tellerinde kuş sesi
bu dağdan beş ırmak akar biri çocuk gelin
biri sokaklarda çıldırmış baba
biri şiirlere sığınmış mor bakış
biri kapısına dayanan son ilenç
biri senin sokağında son Hallaç!
h.h.
21/06/16-24/06/2017-1 Nisan 2018
“bu dağdan beş ırmak akar…” için bir yorum