Rıza Berhani’den bir şiir
hikmet göğüslü şair Meftun Emini’ye
bir at durur alaca yapraklar ardında yanında pencerenin
elif sırtı kavistir güzellik boy posunun büyüsü altında: Sen
güz renkli güneşli gökten düş ve dilek birlikte yağar
bu andaç mı? sevda andacı? bu nedir?
haykırışlarım benim kendime doğru döner yaprak saraylarından ve boğazından fırtına mevsiminin
bekle bir an
yanımda mendil yok
elimin sırtıyla, koluyla gömleğimin silince gözyaşımı
ve yangılı gözlerimi ıslak kirpiklerimin cebinde saklayınca
ve soluğumu tıkayan hıçkırıklarımın kuru tırmığını yutunca, gideceğim
ve sonraları ak bir kaya altında yatınca
meltemde saklı vesvesenin ruhu gibi geleceğim sana
orada kalacağım kıyısında pencerenin
yakan şevkiyle seyretmenin
ve bu soruyla:
şimdi (geçmiş güzelliğini saklarcasına bir kadının) ayı kendinin kendisinde saklayan o küçücük ve yalnız odada
ne yaparsın geceleri?
ve alacağım -kuşkusuz- yanıtımı
asla yanıtsız kalmaz ölüm sonrasındaki sorular çünkü
Rıza Beraheni, Kelebeklere,
1991
Farsçadan Çeviren: H.H.
İran edebiyatının onuru, şair, yazar, eleştirmen, yazın kuramcısı, dostum, hocam Rıza Beraheni ile. Stokholm’da, Eylül 2011, İran Azerbaycan Yazarlar Birliği (PEN) ilk kongresi.