Aziza Yusofi’ye
Soğuk toprağa ve işaretlere
ayyyyy Suna Hanım
lalelerin çıkmaz sokağında senin ağzın güzel bir tımarhaneydi
panteri üstten bağladın ve dolunayı yazdım
meme işte bahçenin bu beyaz boru çiçeği ve sütüm helal
tamam dedim
ilaç yerine Yusuf yedirdiler bana gömleğimden bayrak kestiler büyüsüz unuttum üfürüğü yazık!
küpelerin yakutlarının minnetine tutuldum
ezanı suyun üzerine bağladın bülbül şarkıcı oldu Marx yırttın
gel gel garman çalalım düğünsüz peştamalsız umumi hamama gidelim
odanın çevresine Ferruh Lika çizelim
yumurtayla Arşın Mal Alan ve iki kaşık Jean Luc Godard
ben Yuri Gagarin gibi ayın yüzeyinde yürümekten korkarım
gel gel ot sigarası saralım geyler kulübünde Jim’i bulalım
Pigalle Çarşısı’nda mavi şemsiye çalalım
ellerimi bir daha vermem cezalandırman için
inat etmişim hara gétdin ve hardasan balam
üzümlerin gazaplıydı şakalarım şaşırdı
kıyıların kaygandı kaydık
samur şapkaya ve siyah paltoya bayıldım
rusya seninle sıcak bir şehirdi ekvatorda
ben senin oranın içinden çıkmadım
dilin beni yetiştirme yurdundan borç aldı
ayyyy Suna Hanım
gel gel senin kulaklarına biraz şahin güleyim
dut ağacını beri çek
Nisan’dır hummalıdan beter delilik edelim
(Azita Kahraman; Dolunayda Kızıl Tef Çalan Kadınlar: İran kadın şairler seçkisi, h.h.)
