“…
…
Sen bende bir cinayet işledin. Bunu şişedeki son şarabı kadehe doldururken biliyordun. Benim denizlerimde günbatımını beklerdin. Sahilimde durup izledin. Ölü balıkların dansı olmaz. Bunu biliyordun. Attığın çığlıkların durdu duracaktı. Dudaklarımdan öptün. Gülümsedin. Bir katil kurbanını nereye kadar izleyebilir? Nereye kadar öper onu? İpuçlarını teker teker yaktın. Tanıklarının ayaklarına kayalar bağlayıp denizlerime attın. Ben senin cesedin, senin suç ortağın, senin cinnetinin alevli dansı, senin rüya gören sol gözün ve ağlayan sağ gözündüm. Ben sana ihanet eden son Yahuda!
…
…”
(Bu hepimizin rivayetidir-4, h.h.)