Sayın yargı organlarının başkanı! Yine tehdit ediyorsun! Zaten tehdit, korkutma, hapis ve kırbaçtan başka da bir şey bilmiyorsun! Senin elinde kırbaç var benim yüreğimde ahlak! Sen rejimin içinde yuvalanmış fesattan feryadı yükselen vatandaşları mahkemeye çağırmakla tehdit ediyorsun. Hem de sadece mali fesat ve yolsuzluk değil, ahlak fesadı, yalancılık, haksızı haklı gösterme fesadı… Benim de tehdit dilim var. Ancak benim başvuru organım sen değilsin. Adalettir. Sen rejimdeki fesadın büyütüldüğünden söz ediyorsun ben fesadın rejim içinde saklandığından. Ey yasanın en yüksek sorumlusu!
Yasa tanımayanlar, rantçılar, yalancılar ve iftira edenler bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşmaktalar ve şayet onlara gözünüzün üstünde kaşınız var[1] dense rejimin içindeki fesadın büyütüldüğü savıyla itham edilir ve cezalandırılır. Hükümetin sekiz senelik rüsvasının davulu çalınmıştır. Cumhurbaşkanı Birinci Muavini halkın kanını bunca emdikten sonra daha yeni yeni mahkemeye veriliyor, dahası gerektiği gibi bir ceza almayacağı da belli. Eski cumhurbaşkanı birinci muavininin yolsuzluğu ayyuka çıkmışken daha ne büyütmesi? Kaldı ki bu binlercesinden hasır altı edilemeyen bir tanesidir ve sen kalkmış tehdit ediyorsun? Senden çok daha büyükleri tarihte çok daha büyük laflar etmişler, ama sonlarını gördük! Ben yasadan söz ediyorum. Bu ülkede unutulmuş olan şeyden! Doğru söylüyorsan, sözünün eriysen yasaya ve o koca koca laflarına göre davran! Ben seni, anayasanın hükmüne göre senin emrindeki açık mahkemeye davet ediyorum. Gel ve herkese açık bir mahkemede hazır ol ve sade bir vatandaşın ithamlarını yanıtla! Değilse ben zaten senin Kehrizek’lerinin[2] olduğunu biliyorum. Medeni cesaretin öldüğünü sanma sakın! Ne senden korkuyorum ne de tehditlerinden! Halk hükmünü vermiştir ve yine de verecektir. Bugün güç koltuklarına yaslanmışsın ve o koltuğa güvenip böbürleniyorsun. Benim ne koltuğum var ne de insan şerefi dışında bir sermayem ve gücüm. Benim boyum sizin gücünüz karşısında eğilmiştir ancak yüreğim dimdik durmakta. Senin yüreğin bükülmüştür. Böbürlenme! Devran bizim aramızdaki hesabı görecek ve aydınlatacaktır.
Vatandaş
Haşayar Deyhimi[3]
not: Herkes bu notu eksiksiz, her sitede, gazetede, dergide ve diğer medya araçlarında ad ve san vererek aktarabilir!
(h.h. notu: Bu yazı yazarın 12 Ekim 2014 tarihinde kendi facebook sayfasında yayımladığı farsça metinden çevrilmiştir.)

[1] Farsça bir deyim. Birine en ufak bir söz söylemek maksadıyla kullanılır!
[2] Kehrizek, Tahran’ın güney varoşlarında inşa edilen bir işkence evi. Eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın son kez seçildiği hileli seçimlerden sonra itiraz yürüyüşlerine katılan yüzlerce kız-erkek genç burada işkence edildi, tecavüze uğradı ve öldürüldü.
[3] İran aydınlarından, felsefi eserler çevirmeni ve editörü. Seksenden fazla çeviri ve yüze yakın editörlüğünü yaptığı eser vermiştir. Onun çevirilerine örnek olarak “Kalem Kuşağı” dizi eserleri, “Batı Felsefesi”, “Siyaset Felsefesi”, “Ölümle konuşma”, “Bir Delinin Hatıra Defteri”, “Yalnızlığın Diyalektiği” ve onlarca eseri saymak mümkün. Onun son çevirisi Amerikan düşünür Richard McKay Rorty’nin “Demokrasinin Felsefeye Üstünlüğü” adlı eseridir.