gözlerinde senin bir panter yangına oturmuş gözlerinde senin ceylan sürüsü meyhane kalabalığı var gözlerinde senin gözlerinde güneş yıldızları çalar gözlerinde senin ormanlar denizlere vurur senin gözlerinde başsız sevdalı adamların cesetleri dalgalanır senin gözlerinde kahkahalı çocuklar günebakan sokaklarından geçer senin gözlerinde o eskil taş ayaklanmış alnındaki tanıdık yeşil yazıtlarıyla senin gözlerinde analar doğmakta, ve bütün sevdalı çingeneler şiire göçmekte ve aşk o biricik yeşil tomurcuk sürgün vermekte senin kendi oylumunda senin gözlerinde yarın olmayacak!
(h.h., 1995, Toronto)