baskın (öykü)

kapıyı yumrukladıklarında girdim içeri senin gözlerinde bulutlar geçerken düşünü görüyordum düşümde iki çıplak gövdenin uçurumundan lav fışkırıyor ve yarılan yerlere urgan sarkıtılıyor tavandan urgan sarkmadan önce ve sehpa öte yana düşmeden az ötede onun gözleri güneşliydi daha ve cadde ıslak değildi ve irili ufaklı aynalar güneşi caddeye serpmemişken hâlâ kapının yanında duran adamın içinde oturdum haki arabanın kapıları aynı anda çarpıldı ağır çizmeler hızla tırmandı merdiveni kapının arkasında toplandı çizmeler yumrukları kapıya indi peş peşe çizmelerin çıplak ve dudak ürktü masumiyetin süt emen memelerinden zaman yarılmış kelam yarılmış bakış yarılmış eller yarılmış kapı kırılınca oda çizmelerle doludur gözlerinden bulutların gölgesi geçiyor gidiyor gidiyor gidiyor ve karanlık bulut sanki sigara dumanı kalkmış ve sarmış az öncesinde bir el sigaraya bastırınca kül tablasında kapı yumruklandığında uzun saçların derinliklerinde gezinen eller gezinirken bilmezmiş gibi saçlar götürecek kendisini iki çıplak omuza dudakları yatınca masumiyetin süt emen memelerine iki hafta öncesinde daha okumadan öyküsünü bir varmış bir yokmuş desin diye çıkınca hücreden şimdi çizmeler her biri bir yana dağılıyor çevik şimdi gözlerinden yağmur yağıyor ve şimdi güneş caddeye serpilmiş irili ufaklı aynalarda ölmüş şimdi çizmeler beyaz gülüşlerini kızıla boyuyor ve urgan sarkıyor çizmelerin kıçlarında tapanca omuzlarında makineli şimdi semerkant sokakları saçlarında rüzgar yağmur esiyor kapının yanında duran adamın içinde biber oysa kadının düşünde kadından ayrılan hep hep hep çıplaktı çizmelerin elleri uzun saçların ve kızıla boyanmış beyaz gülüşlerin ve bulutların boynundan urganı geçiriyor bulutlar gözünden kayınca eteklerine kamalar kalkıyor kamalar iniyor kamalar kalkıyor kamalar iniyor hızlı ve hınçlı hücreden yeni kurtulmuşun çıplaklığına ki düşsün bir kadının düşünde masumiyetin süt emen memelerine yarılmış yarılmış yarılmış yarılmış şimdi günbatımı aniden oturuyor kara ve kızıl gözlerinde düşü düşümde dağılır ve urgan salınır ve sehpa öteye düşer şimdi bir kadının gözlerindeki adamın gözlerinde dudakların kımıldayınca kanda gözlerin kaysın yarılmış yarılmış yarılmış çıplağa diye kapının yanında duran adam sıçrar urgana başka bir öykü başka bir öykü anlatman için ve kulağını yanaştırınca düşünde hücreden yeni kurtulmuş yeni kurtulmuş ve yarılmış yarılmış yarılmış düşen adamın düşünü gören kadının dudaklarına kurşun sesini unuturum öykünün dışında kimse yok diyorsun noktayı koy demeden önce ve koyuyorum.

(h.h.)

Hepsi içinde yayınlandı

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s