tak tak puslu Karadeniz sabahıyla geldim öpüşleriniz ıslak çam havası bayan! benim yörüngem hep Neyneva hep serkeş köz evsiz kitap doğumdan doğsanız da hep size doğru batarım kaldı ki avucunuzun çukurundan bağışlarsınız belki ha! sırtımdaki tırnak değil dikenli tel bir de eliniz uzaktayken saçlarım mahpushane akşamları gurbet dizleri daha çok da Mozart dinlerim Pir Sultan değilse neden gözlerime boca oluyorsunuz durmadan! (h.h.)
