bayan sizi bana kirazlar getirdi
vişne miydi yoksa dudaklarınızdaki
ben yağmurlu kumsalda gözü kapalı yürüdüm hep yalınayak
yağmurla dalgaların sevişmesi getirdi sesinizi
şarabın son kadehiydi
aç mavilikler bayan sapanı anımsatır bana hep
gece yirmi dörde geldiğinde bayan sizi çok sevdim
sevginiz beni ürkek kıldı
istanbul sokakları bulaşır her yanıma saat yirmi dörde geldiğinde
bayan siz güldüğünüzde nar tanelenir ömrüme
sustuğunuzda bayan geç vakitlerdir hep
zaman beklemiyor demiştiniz!
(foto ve şiir: h.h.)