Ses. Misak. Gerçek: bir aborjin şiir

Şiir: Dan Davis

İngilizce orijinal versiyonundan çeviri: Haşim Hüsrevşahi

SES, neye yarar, duyulmayacağımızda.

Yükselttiğimizde sesimizi, adaletsizliğimizi anlattığımızda, sözcüklerimizi söylediğimizde.

Katliamlardan konuştuğumuzda, bize nasıl davranıldığı hakkında

Gece ve gündüz nasıl öldürüldük. Kolay dua ettik, kolayca yenildik.

.

Yaşlılar, erkekler, kadınlar, çocuklar, bebekler, yeni doğanlar.

Kaçma şanları yoktu, yas tutma şanları yoktu.

Onlar laneti olagelen derilerinin rengi için işkence edildiler.

Beyaz adamlarca ırzlarına geçildi, sonra işkenceler edildi ya da çok daha beter.

MİSAK, bir sözleşme, bir uzlaşı, bir anlaşma ya da bir pakt.

Bu hükümetle asla olmayacak, bilirim bunu.

“Aksi ispatlanıncaya kadar masumdur” sözü sadece onların renginde olanlar

için geçerlidir.

Ama hep “suçludur” onlar gördüklerinde siyahi bir genci.

.

Bir anlaşma, bir sözleşme, bir güvence, bir pazarlık.

İddiasına varım biz başbakanın “üzgünüz” dediğini duymayacağız bir daha

parlamentoda.

Ailelerinden ayırdıkları yaşlılarımızdan af dilediğini.

Af dilemek onlara ve bana anıları ve gözyaşları getirdi.

.

HAKİKAT, yazılmamıştır, siz asla onu duymayacak ya da okumayacaksınız.

Sadece beyaz adamın inanmanızı istediğini duyacaksınız, hakikatleri gizleyerek.

Bir yığın dillendirilememiş gerçekler, acılar ve üzünç içinde bir yığın masum.

Tümü acı dolu ölüme maruz kaldılar, acıyla öldüler, bizim yarınlarımız uğruna.

.

Onlar adına konuşmamıza ihtiyaçları var, o ıstırap dolu günler boyu neler olup bitti diye söylememize.

Onların SESi ol, MİSAK için savaş, GERÇEĞİ söyle bizim tarzımızda.

 Myall Deresi gibi ya da Gwyer, Murray, Darling nehirleri.

Katliamların gerçekleştiği yerler, beyaz adamın acıyı sunduğu yerler.

.

Sayısız günahlar işlendi, sayısız hayatlar alındı çok erkenden.

Güneşin yakıcı sıcaklığında ya da ayın ışığı altında.

Ses, Misak, Gerçek, biz sözden eyleme geçmeliyiz.

Üzüntümüzü atmalıyız üzerimizden, yaşamları doyuma dönüştürmeliyiz.

Zalimi yaratan mazlumdur: Sıfır Ritim Deneyi

Yıl 1974. Deneyi yapan Marina Abramoviç. Sonuç: İnsanlar vahşet yaratmada birbirini tetkikler (yığın taşkınlıklarında olduğu gibi) ve birbirine güç verirler. Ancak esasta mazlumum tepkisiz kalması bütün olayları geliştirir.

İlk videoda Mirina deneyimini anlatıyor, ikinci videoda (2011) diğer performansını sergiliyor.

Bu deneyimleme hakkında birçok yazı yazılmıştır. Buraya tıklayabilirsiniz

Aşıklar meclisinde raks edenler!

Nisan’ın bu günleri unutulmaz bir kahramanın öyküsünü anımsatır biz Tebrizlilere.

Geçenlerde birisi bir medya hesabında bir not düşmüş. Korona’yla mücadele eden Tebriz’de bir hastanedeki sağlık çalışanlarının giysilerinin arkasında şöyle yazılıymış:

Şayet biz kesilen baştan korkuyor olsaydık / Aşıklar meclisinde raksa kalkmazdık!

Aslında bu dizelerin önemli tarihi bir hikayesi var. Yüz yılı aşkın geçmişe dayalı bir hikâye. Şiir şöyle başlar:

Yat yorganın altında uyanmak yasaktır!

Tebriz’de Ayrılmaz adlı halk şairi ve aşık, bir ev meclisinde, misafirlikte söylediği şiiri okuyor:

Zülmün kasası başdan aşıb daşdı Amirza!

Mundan bu yana işlerimiz yaşdı Amirza

Sen qıl namazı tut orucu éyle sevabi

Qoy kafir aparsın aci içqiyle şerabi

Erbablara Allah yaradıb cüce kebabi

Yoxsulların artıq yediyi aşdı Amirza

Mundan bu yana işlerimiz yaşdı Amirza

Yaz! Hakkını savunan idam edilir!

Temmuz 2012’de İranlı sinema oyuncusu Golşifte Ferahani’nin çıplak fotoğraflarının önce Fransız gazetesi Le Figaro’nun internet sitesinde ve daha sonra da birçok sosyal medya mecralarında yayınlanınca İran’da ve dışarıda büyük yankılara ve geniş tartışmalara yol açtı. Ferahani 2008 yılında Leonarda DiCaprio ile rol aldığı Yalanların Bedeni (Yalanlar) adlı filmde kısa süreyle tek memesini gösterdiği için İran’a girişi yasaklanmıştı. Golşifte kadınlara karşı uygulanan cinsiyetçi tutumları protesto için Jean B. Monidno’nun “Bedenler ve Ruhlar” adlı çalışmasına katılmış ve çıplak pozlar vermişti.

Orhan Veli’den bir şiir çevirdim: Dalgacı Mahmut

محمود دلقک

کار و بارم اینه

هر صبح آسومونو رنگ می زنم

وقتی همتون خوابین

بیدار که می شین می بینین آسمون آبیه

ـــ

یه وقتهایی دریا جِر می خوره

نمی دونین کی می دوزدش؛

من می دوزم

ـــ

گاهی وقتهایی دستتون میندازم

اون هم وظیفه منه؛

یه سر فکر می کنم تو سرم

یه معده فکر می کنم تو معده م

یه پا فکر می کنم تو پام

نمی دونم چه غلطی بکنم

ـــ

شعر از اورهان ولی

ترجمه ار تورکی: هاشم خسروشاهی

DALGACI MAHMUT

İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah.
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.

Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne haltedeceğimi bilemem