masadaki kalabalık

kalabalıktık hep bu masada
sen, ben, kadeh, kül tablası bir de ölüm
gülüşlerin de uğrardı ara ara masamıza

yağmur vurunca sokak lambasına
biz kalabalıktık duvardan duvara
seken bir sen bir kurşun bir de alınyazım
öylece giderdik yıllarca sabaha kadar
tartışırdık, ağlardık, haykırır susardık
sigaramız biterdi
şişemiz biterdi
sözümüz biterdi
susardık öylece yıllarca
sen elini masaya koyduğunda
Yakup tırnaklarına bakardı
ben kirpiklerine

uzaktan bir saz sesi gelirdi
içimizde hep balkan havası
sonra nehirlerde akardık
ya da gecenin denizlerinde
dağ tepelerinde de karlı puslu

nereden bakarsan bir ömür bu günlerde
eh fena değildi şarkımız hani
hem kalabalıktık hep bu masada
biricik ve yalnız!

(h.h.)

cezanne ile ilgili görsel sonucu

İskambil kağıdı oynayanlar, Paul Cezanne (1839-1906)

masadaki kalabalık” için bir yorum

Haşim Hüsrevşahi için bir cevap yazın Cevabı iptal et