Sekiz kişiyi astıkları günün akşamında İsmal, Samet Han’ın diğer adamlarıyla birlikte sofraya kurulmuş, bağın diğer yanındaki binanın alt katındaki tandırlarda pişirilen lavaş ekmeğiyle kavurma eti yemiş, kenara çekilmişti. Diğer uşaklar, külhanbeyleriyle oğlanları kenarda çepeçevre oturuyorlardı.
Gün: 10 Haziran 2017
girmişem otağına…
“Sonra mahallemizde, bir deli peydahlandı. Eve uğrar, kızların biriyle yatardı. Adını söylemezdi hiç. Hep sarhoş, hep avare. Güzel de sesi vardı. Betül Abla beni sakınırdı ondan. Beni hep paralı pulluların siga karısı yapardı. Bir gece yine uğradı adam. Hepimiz oturuyorduk. Betül Abla’ya beni göstererek adımı sordu. Sen onu boş ver, dedi Betül Abla. Adam ısrar edince mecburen söyledi. Adam, kan dökülmesini istemiyorsan vereceksin bana Leyla’yı, dedi. Betül Abla, hayatta olmaz dedi, idde tutmakta. O da, çekti kuşağındaki kamayı, başlarım şimdi senin iddenden lan, dedi. Adam sonunda zorla kolumdan tutup yukarı kata çıkarırken Betül öfkeyle, zigasız olmaz, diye bağırıyordu arkamızdan. Betül Abla kızdığında, s’lere z derdi. Adam da, dar merdivenlerden ikimizi zorla yukarı çekerken, ben okurum, diye homurdanıyordu. Yarı sarhoş. Betül Abla bu olayı kızlara ne zaman anlatsa gülerdi.